Sayfalar

25 Kasım 2013

At Kuyruğu Otu (Equisetum)



                Kaynakta Latince ismi, equisetum arvense olarak geçen at kuyruğu bitkisi için ; kırkilitotu, zemberek bitkisi, çam bitkisi, kırk boğum, tilkikuyruğu, katır kuyruğu, temizleme kamışı ile çayır atkuyruğu benzeri isimler de kullanılmaktadır. Otsu ile çiçeksiz olma özelliğine sahip bulunan at kuyruğu bitkisinin, Türkiye ' de tahmini yedi türü vardır. At kuyruğu bitkisi genel olarak serin mevsimlere dirençli bir bitki türü olma etkisine sahiptir. Bataklık ve sulak topraklarda, nemli arazilerde, dere ile nehir kıyılarında, göllerde, çayırlarda yetiştirilen bir bitki türüdür. Başta balçıklı topraklardan toplananları diğerlerinden daha faydalı olma etkisi taşımaktadırlar. Otun toplanma sezonu mayıs ile haziran ayları içerisindedir. Toplanma zamanında bitki türü yeşil durumda iken, sapın toprağa yakın kısmından kesilerek, gölgede hemde serin hava alan bir yerde kurutulur. Geçmiş zamanlarda insanoğlu, bu şifalı bitkiyi at kuyruğu çayı yaparak tüketirler böylece bu çayın faydalı bir idrar söktürücü olduğunu düşünürlerdi.

                At Kuyruğu Yararları

At kuyruğu bitkisi, ağır mesane ile böbrek rahatsızlıklarının tedavi olmasına büyük etmeni bulunan bir bitki türüdür. Ve yine şiddetli mesane üşütmeleri ile kramplara karşı kaynatılmış at kuyruğu otu buğusu ile yapılan kompres yardımıyla hastalıktan kurtulmak mümkün olmaktadır olabilir.
• Böbrek çanağı iltihabında çok tesirli bir ilaç olarak kullanılmaktadır.
• Ayrıca şifalı bitkiler içinde taş ile kum problemlerinde da değerli bir yeri bulunmaktadır.
• Kemiklerin ve kasların güçlenmesine böylece kuvvetlenmesine destek olur.
• İdrar söktürücü niteliğinin yanı sıra, ödem yok edici etkisine de sahiptir.
• Ayrıca kandaki akyuvar miktarının artmasına tesir eder.
• Kirli kanı temizlemede ve ishali kesmede etkin rol oynar.
• Kanama durdurucu etkisine sahiptir. Bu nedenle ; burun kanamalarında, akciğer, rahim, basur ile mide kanamalarında tüketildiğinde olabildiğince faydalı neticeler verir.
• Bademciklerdeki, dişetlerindeki iltihaplarda ve yine dişeti kanamalarında tesirli bir biçimde kullanılır.
• Uzun müddet devam eden süreğen bronşitlerde ve tüberküloz rahatsızlığına karşı tesirli bir biçimde kullanılmaktadır böylece olabildiğince pozitif neticeler verir.


                At kuyruğu otunu kullanırken kesinlikle bir bitkisel tedavi uzmanına danışmak gerekir. Bu bitkinin kimi zehirli çeşitlerinin olabileceği unutulmamalı. Bunun dışında bilir kişi tarafından belirtilen tüketim dozajı dışına da çıkmamak ve dikkatli kullanmak gerekir.

14 Kasım 2013

At Kestanesi (Aesculus)



At kestanesi , Sapindaceae familyasından Latince ismi Aesculus olan ağaç ya da çalı formunda, kış mevsiminde yapraklarını döken türlerin ortak adıdır.

Kestaneyi çağrıştıran meyveler veren at kestanesi ağacı, tahmini olarak on beş ile yirmi metre arasında yüksekliğe sahip olan, iri gövdeli ve ekseriyetle süs ağacı olarak yeştirilebilen bir ağaç çeşitidir. Balkanlarda daha çok görülmekle beraber, Kuzey yarımkürenin hemen hemen tamamında yetişmektedir. İçeriğinde saponinler, tanen, glikozitler ile acı madde barındırır. At kestanesi, tohumları, yaprak kısmı ağacının kabuğu ile çiçekleri yüzlerce yıldır bitkisel tedavi gayesiyle kullanılmakta olan şifalı bitkiler içinde yer almıştır. Bayanların deri bakımları ile vücut bakımları amacıyla kullandıkları kremlerin içerisinde asıl etken madde olarak yer almıştır. Bunun Dışında at kestanesi yağı da dıştan tende hemde bedende kullanılır.

At Kestanesinin Yararları
• Ciltteki genişlemiş gözenekleri sıkılaştırıyor,
• Yüzdeki kırmızı kılcal damarları imha ediyor,
• Damar büzücü tesiri bulunmakta, bu tesiri ile varis hastalarında dolaşımı tertip eder, varis ağrısını hafifletir,
• Romatizmalı ağrıları azaltır, kas ağrılarına faydalı gelir,
• Saç kaybını engellemek amacıyla kullanılmaktadır,
• Yüzde olan güneş lekelerini gidermeye destek olur,
• Hemoroit iyileşmesinde kullanılmaktadır, damar esnekliğini arttıran bu otun içerisinde aescin adlı kılcal damar kanamalarını durduran bir doğal enzim vardır,
• Göğüslerin toparlanmasında etkin rol oynar,
• Cildi gerginleştirme ile kırışıklıkları giderme tesiri bulunmaktadır,
• Gevşemiş hemde sarkmış olan boyun derisi amacıyla kullanılmaktadır,
• Göz çevresindeki kırışıklıkların giderilmesi amacıyla de masaj yapılarak kullanılabilmektedir,
• Düzenli tüketildiğinde ciltteki çatlakların düzelmesinde yararlıdır,
• Yapraklarından oluşturulan at kestanesi çayı, ateşi düşürmede kullanılmaktadır, bunun dışında soğuk algınlığına faydalı gelir hemde uyku sorunu bulunan kişiler için tavsiye edilir.

Evinizde at kestanesinden losyon hazırlamak isterseniz, dört - beş tane at kestanesini rendeleyin. iki su bardağı suyun içine iki adet at kestanesini yaprağı ile beraber atın. Bir miktar kaynatın. Sonrasında on beş ile yirmi dakika arasında demlenmeye bırakın. Soğuduktan sonra süzerek hazırlamış olduğunuz losyonu, ağrıyan ayaklarınızda, varis problemi bulunan bacaklarınızda ya da üst tarafta yararlarını saymış olduğumuz bölgelerde rahatlıkla kullanabilirsiniz. Sürekli olarak deri bakımı yapar gibi kullandığınızda yararlarını görmeye başlayabilirsiniz.

Not : Zehirli olduğu için direk yenmemelidir.


8 Kasım 2013

Böğürtlen (Rubus)


                Böğürtlen ( Rubus fruticosus) toplum içinde ; diken çileği, diken dudu ile diken dutu gibi isimler ile de bilinmektedir. Ahududu ile çileği andırmakla beraber gülgiller ailesine ait bir bitki türüdür. Böğürtlen ormanlık alanlarda, yol kıyılarında, bahçelerde, pek çok yerde ve çoğu toprakta kendi kendine yetişebilen bir bitki türüdür. Tahmini 2 bin yıldır, pek çok sağlık sorununu gidermekte ve önlemede yararlanılan şifalı bitkiler içinde yer alır ve fazlaca yararlı bir bitki türüdür. Böğürtlen bitkisi , dikenli bir gövdeye ve yaz kış dökülmeyen yapraklara sahip bir bitki türüdür. Yazın pembe ile beyaz renge sahip açan çiçekleri, sonbahara doğru kırmızı ile siyah renge sahip meyvelere dönüşmeye başlar. Böğürtlen pek çok değişik biçimde tüketilmesi mümkün olan bir bitki türüdür. Mesela taze olarak meyve şeklinde tüketilebilir ya da meyvelerinden böğürtlen reçeli ile şurubu elde edilebilir. Bunun Dışında türlü şekerlemelerde, pasta yapımlarında ve süslemelerde de kullanılmaktadır. Çiçeğinden ve yapraklarından cilt bakım mamulleri hazırlanabilir. Daha çiçek açmadan toplanarak kurutulan yapraklarından böğürtlen çayı elde edilir. Böğürtlenin meyvesinde ; sabit ve uçucu yağlar, meyve şekeri, organik asitler, C vitamini ile demir, yaprağında ise ; tanen ve yine organik asitler vardır.

Böğürtlenin Yararları

• Kanamaların yok edilmesinde, başta burun ile mide kanamalarında kullanılmaktadır,
• Hazımsızlığa faydalı gelir,
• Romatizma şikayetlerinde kullanılmaktadır,
• Böğürtlen kökü kandaki diyabet miktarını korumakta tesirli olduğundan şeker hastaları tarafından kullanılabilmektedir,
• Böğürtlen meyvesi ile çekirdeği bağırsakları yumuşatmaya destek olmaktadır,
• Böğürtlen yapraklarından elde edilen çay, ishali keser. Bunun Dışında bağırsak ile hemoroid kanamalarının durmasını sağlar,
• Bunun yanı sıra ağız içerisinde çıkan yaralara ve dişeti iltihaplarına karşı olabildiğince etkin rol oynar,
• Boğazda ve bademciklerde meydana gelen enfeksiyonlara karşı etkin rol oynar,
• Aynı sürede saç kaybını engelleyici özelliğe sahiptir,
• İçeriğinde olan maddeler yardımıyla kansere karşı müdafaa edici özelliğe sahip bir bitki türüdür,
• Bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olmaktadır,
• Varis tedavisinde yararlanılan bitkisel tedavi yöntemine yardımcı olmaktadır,
• Vücudu toksinlerden temizlemeye destek olan bir bitki türü özelliğini taşır,
• Cilde parlak ve gergin bir görünüş vermek ismine, deri bakımı amacıyla kullanılır,

                Tüm bu yararlarının yanı sıra, böğürtlenin bilinmekte olan büyük bir yan tesiri bulunmamaktadır. Fakat bütün bitkisel ürünler için geçerli olan tedavi gayesiyle kullanımlarda, başta teşhis ile tedavi yollarını belirleme aşamasında, bir uzmana danışmadan hareket etmemek gereklidir.

2 Kasım 2013

Aslanpençesi (Alchemilla)


                Aslanpençesi , fazla senelik otsu bir bitki türüdür. Genel Olarak yirmi - otuz santimetre dolaylarında bir uzunluğa sahip olup, yerde yayılım göstermektedir. Gülgiller grubunun bir alt türüne mensup bulunan aslanpençesi, yeşil renge sahip ile uzaktan bakıldığında adını hak edecek türden pati izlerine andıran yapraklara sahiptir. Yaprağın uzunca bir sap bölümü ile bunun en tepe bölgesinde pati izi görünümüne sahip bulunan yayvan bölüm yer alır. Bu kısmın çevresi, tıpkı bir testere ağzını andıracak biçimde tırtırlıdır. Çiçekler ise otun en üst kısımlarında, budaklı biçimde görünür. Koyu tonları başta bulunmak üzere genellikle sarıya yakın, kimi cinslerinde ise yeşil çiçekler açan aslanpençesi, söz konusu çiçeklerini en üst tarafta toplu halde yetiştirmektedir. Lakin bu çiçeklerin ebadı, başta yapraklarıyla karşılaştırıldığında fazlaca küçüktür. Köklerinin toplanması ile ekimi mümkün olan bitki türü, çiçeklenme dönemi olan yaz mevsiminde bu işleme elverişli duruma gelir.

                Aslanpençesi, köken olarak şu ya da bu yere bağlıdır denilemeyecek denli yaygın bölgelerde yaşamaktadır. Asya, Avrupa, Afrika benzeri çok büyük kıtaların tamamına yayılmış olan bitki türü, özellikle bu kıtaların dağlık alanlarında kendisine olgunlaşma alanları bulabilmiştir. Fakat bu hal, yalnızca bir genellemeden ibaret olup, otun elverişli koşulları bulabildiği müddetçe her yerde yetişebileceği gerçeğine aksi bir kanıt teşkil etmemektedir.

                Aslanpençesi otunun Türkiye’de kırkbaş, aslankulağı benzeri adlarla anıldığını da görmekteyiz. Başta aktarlarda kolayca bulunabilecek olan aslanpençesi kimilerinde bu adlarla tanınabilmektedir.

                Aslanpençesi, şifalı bitkiler içinde yer elde etmektedir. Bu bakımdan ; bitkisel tedavi amacıyla de olabildiğince kullanışlıdır. Aslanpençesi yararları olarak gösterilebilecek tesirlerden birkaçı şu şekildedir ;
• Birçok kadın rahatsızlığının tedavisine faydalı gelir,
• Adet dönemlerinin düzene kavuşmasını sağlar,
• Harici tüketimi ile çıbanlar ile yaraların tedavi olmasını hızlandırır,
• Anne sütünün artmasını sağlar,
• Damar sertliklerine karşı yararlıdır,
• İshal problemlerine karşı etkin rol oynar,
• AFT (ağız yarası) hastalıklarında tıpkı bir ağız çalkalama benzeri görev yapar,
• Menopoz sürecinde psikolojik olarak ferahlama sağlar,
• Sara hastaları için ferahlatıcı yararları vardır.


                Haricen tüketimi istisna olmak üzere öteki etkilerinden yararlanmak amacıyla ; çiçeklenme dönemi öncesinde toplanan yapraklarının kurutulması ile elde edilecek olan çayın içilmesi yeterli olacaktır.