Uzmanlar,
lekeli ciltlere üzüm çekirdeği, dut ve meyan kökü ekstresi ile bakım ve
orta derinlikte peeling; kuru ciltlere jojoba yağı, primrose oil,
avokado yağı ile masaj; yağlı ve akneli ciltlere ise beyaz kil maskesi
ile deniz yosunu özü, lipozom maya konsantresi ile bakım ile genç ve
sağlıklı bir cilt ile zamana meydan okunulabileceğini belirtiyor.
Normal
cilde oksijen veren maskeler ile bakımın etkinliğini arttırılırken;
hassas cilt bakımında yeşil çay, aloe vera, yaban mersini, ahududu gibi
yatıştırıcıların kullanılabileceği ve K vitamini ile damar duvarlarının
güçlendirilebileceğini ifade ediliyor.
Koru
Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Muhterem Polat, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, derinin organizmayı dış etkenlere karşı koruyan,
sıvı ve ısı dengesini sağlayan, salgı yapan, duysal ve immünolojik
işlevi olan, insan vücudunun yaklaşık 2 metrekaresini kaplayan en büyük
organ olduğunu söyledi.
Çevredeki
değişikliklerden ilk olarak cildin etkilendiğini, cildin iç ve dış
ortam arasında bariyer görevi yaptığını belirten Polat, çevresel ve
mevsimsel değişikliklere uyum sağlayamayan cildin zamanla inceldiğine ve
yıprandığına dikkati çekti. Polat, cildin,güneş ışınları, olumsuz çevre
koşulları, uzun süreli rahatsızlıklar ve ilaç kullanımı, hormonlu
gıdalar, dengesiz beslenme ve sigara gibi etkenlerle yıprandığını dile
getiren Polat, zamanla ciltte kırışıklıklar, sararma, kahverengi
lekeler, ince kırmızı damarlanmalar gibi renk değişikliği, gevşeklik ve
esneklik kaybı gözlendiğini ve bu durumun bakımsızlık halinde daha da
hızlandığı uyarısında bulundu.
Polat,
zamanın ve olumsuz faktörlerin cilde vereceği zararın azaltılması ya da
geciktirilmesinin cilt yapısına uygun bakımla mümkün olduğunu
belirterek, cilt bakımının yanlış uygulandığında da zararlı
olabileceğini belirtti.
-KURU CİLT, ERKEN KIRIŞMAYA MÜSAİT-
Bakımın,
kişinin cilt tipine göre yapılması gerektiğinin altını çizen Polat’ın
verdiği bilgiye göre, kozmetikkullanımına ya da güneş hasarına bağlı,
gebelik sırasında veya ilaçlara bağlı oluşan lekeli ciltlere pretinol,
glikolik bileşik, vitamin C, vitamin E, üzüm çekirdeği ekstresi, dut ve
meyan kökü ekstresi aktif içerikleri ile temel bakım öneriliyor.
Aydınlatıcı komplex serum ve maskeler kullanılıyor. UVA ve UVB’ye karşı
tam koruma sağlayan mikronize çinko oksit ve titanyum dioksit filtreler
içeren koruyucular uygulanıyor. Daha iyi sonuçlar için orta derinlikte
peeling yapılması tavsiye ediliyor.
Gözenekler
küçük, ince bir üst deriye sahip, yağ salgısı normalin altında özellik
taşıyan, mat ve nem oranı düşük kuru ciltler, erken kırışmaya müsait
oluyor. Soğuk hava, rüzgar, uv ışınları, kötü hava şartları cildin
kötüleşmesine yol açabiliyor. Kuru ciltlerde erken yaştan itibaren
bilinçli bir bakım uygulanırsa, erken yaşlanmanın önüne geçilebiliyor.
Kuru
cilt bakımında, nazikçe cilt ölü hücrelerden arındırılıyor, kir ve
makyajı temizleniyor. Vitamin E, Superoxide dismutase, green tea
extract, co-enzyme Q-10 aktif içerikleri ile serbest oksijen radikalleri
gideriliyor, allantoin, bisabolol, maya extract aktif içerikleri ile
yatıştırılıyor. Cilt özelliğine göre maskeler ile bakımın etkinliğini
arttırılıyor. Hyaluronik asit ve gliserin ile nemlendiriliyor, jojoba
yağı, primrose oil, avokado yağı ile masajdan sonra UVA ve UVB’ye karşı
tam koruma sağlayan mikronize çinko oksit ve titanyum dioksit filtreler
içeren koruyucular öneriliyor.
-YAĞLI CİLTLERDE SARKMA RİSKİ YÜKSEK-
Parlak
görüntülü yağlı ciltlerde ise parlaklık yüzün her bölgesinde görülüyor
ve gözeneklerin içi dolu, siyah nokta ve sivilce oluşumuna müsait
oluyor. Yağlı cilt, daha uzun süre diri kalıyor, daha az çizgi
oluşabiliyor, ancak bakımına dikkat edilmezse sarkma riski artıyor.
Yaşlandıkça kırışıklıktan çok derin çizgiler belirgin hale geliyor.
Glikolik
bileşik, cildin doğal pH’sı ile uyumlu olarak en hassas ciltlerde bile
sağlıklı ve genç bir görünüm sağlıyor, genişlemiş gözeneklerin görünümü
azalıyor ve tıkalı gözenekleri açmaya, yağ salgısını düzenlemeye
yardımcı oluyor. Salisilik bileşik gözeneklerdeki yağ blokajını azaltan
lipidde çözülebilen bir soyucudur. Aynı zamanda yağlı, problemli ciltler
için çok gereken antimikrobik, antiseptik özelliği bulunuyor. Komedon
temizliği yağlı cilt bakımının en önemli parçasını teşkil ediyor. A
vitamini, laktik asit, deniz yosunu özü, lipozom maya konsantresi de
yağlı ciltlerde öneriliyor. Fransız beyaz kil maskesi ile yağlı parlak
görünüm, genişlemiş gözenekler ve sivilceler kontrol altına alınıyor,
cilt arındırılıyor ve onarılıyor. UVA ve UVB’ye karşı tam koruma
sağlayan mikronize çinko oksit ve titanyum dioksit filtreler içeren
koruyucular ile yağlı cilt bakımı tamamlanıyor.
-OLGUN CİLTLERİN BAKIMINDA ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ EKSTRESİ-
Kadınların
ciltlerinde, menopoz öncesinde, sırasında ve sonrasında hormonal
değişikliklere bağlı olarak sivilcelenme, tüylenme, lekelenme ya da
çizgilerin çoğalması gibi durumlar gelişebiliyor.
Olgun
cilt bakımında cilt ölü hücrelerden arındırılıyor, kir ve makyajı
temizleniyor, E vitamini, Co-enzyme Q-10, C vitamini, üzüm çekirdeği
ekstresi, yeşilçay özü, papaya enzimi, retinyl palmitate aktif
içerikleri ile temel bakım yapılıyor. Peptid içeren serumlar, lifting
maskeler ile bakımın etkinliğini arttırdıktan sonra yine koruyucular
sürülüyor.
-NORMAL CİLTLERE AVOKADO YAĞI İLE MASAJI-
Ortalama
gözenekli normal ciltlerde ise burun ve çenede daha çok gözenek
olabiliyor, ancak siyah nokta ve sivilce sorunu görülmüyor. Yaş
ilerledikçe derinin güzelliğini ve kalitesini kaybetmemesi için genç
yaşlardan itibaren koruyucu bakım uygulanması ve doğru bakım ürünleri
ile cildin desteklenmesi tavsiye ediliyor.
Normal
cilt bakımında da cilt, ölü hücrelerden arındırıyor, temizleniyor ve
vitamin E, Superoxide dismutase, green tea extract, aloe vera, co-enzyme
Q-10, allantoin, bisabolol, maya extract, GM glukan aktif içerikleri
ile temel bakım yapılıyor. Oksijen veren maskeler ile bakımın
etkinliğini arttırılıyor. Avokado yağı ile masajın ardından UVA ve
UVB’ye karşı tam koruma sağlayan koruyucular kullanılıyor.
-HASSAS CİLTLERE K VİTAMİNİ-
Açık
tenli ve renkli gözlü insanlarda hassas cilt yapısı görülüyor. Bariyer
fonksiyonu azalmış olan bu cilt, üzerine sürülen herşeye karşı
savunmasız olduğundan, yumuşak ürünler kullanılıyor.
Ciltteki
hassasiyet uygun cilt bakımı ile kontrol altına alınıyor. Ceramidler,
cholesterol, linoleik ve linolenik asit, dimethicon, cyclomethicone
cildi koruyan ve epidermisi güçlendiren aktif içerikler, nemlendirici ve
antioksidanlar bu bakımın temelini oluşturuyor. Yeşil çay, aloevera,
yaban mersini, ahududu gibi yatıştırıcılar kullanılıyor. K vitamini ile
damar duvarları güçlendiriliyor ve UVA ve UVB’ye karşı tam koruma
sağlayan koruyucular uygulanıyor.
Kaynak
Kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder